Bilindiği üzere, 27 Ocak 2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6770 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile, çok sayıda Kanunda değişiklikler ve yeni düzenlemeler yapılmıştır.
Aşağıda, söz konusu Kanun ile KDV, Harçlar ve Damga Vergisi Kanunlarında yapılan değişiklikler ve yeni düzenlemeler ele alınacak ve bu konudaki görüşlerimiz açıklanacaktır.
1) Damga Vergisi Kanununda Yapılan Değişiklikler
Bilindiği üzere, Damga Vergisi Kanununun ek 2. Maddesinin 2. Fıkrasında; Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesine bağlanan ve fıkra hükmünde bentler halinde sayılan diğer döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin işlemler nedeniyle, belgenin geçerlilik süresi içerisinde belgede yer alan tutarla sınırlı olmak kaydıyla düzenlenen kâğıtların damga vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. Fıkra hükmünde sayılan “diğer döviz kazandırıcı faaliyetler” arasında, uluslararası yük taşımacılığı faaliyeti de yer almaktadır. Söz konusu (e) ve (f) bent hükümlerinin değişiklikten önceki şekli aynen aşağıda yer almaktadır:
“e) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından uluslararası ihaleye çıkarılmış yurt içi veya yurt dışı münhasıran yük taşıma işlerini yüklenen tam mükellef firmaların bu faaliyetleri.
f) Uluslararası yük taşımacılığından döviz olarak kazanılan navlun bedellerinin yurda getirilmesi kaydıyla kara, deniz veya hava ulaştırma hizmet ve faaliyetleri.”
6770 sayılı Kanunla yukarıda (e) bendinde yer alan “münhasıran yük” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve (f) bendinde yer alan “yük taşımacılığından döviz olarak kazanılan navlun bedellerinin” ibaresi “yük ve yolcu taşımacılığından döviz olarak kazanılan bedellerin” şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklikler, 27 Ocak 2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen bent hükümlerinin değişiklikten sonraki şekilleri aşağıda yer almaktadır:
“e) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından uluslararası ihaleye çıkarılmış yurt içi veya yurt dışı taşıma işlerini yüklenen tam mükellef firmaların bu faaliyetleri.
f) Uluslararası yük ve yolcu taşımacılığından döviz olarak kazanılan bedellerin yurda getirilmesi kaydıyla kara, deniz veya hava ulaştırma hizmet ve faaliyetleri.”
İncelenmesinden de fark edileceği üzere, değişiklikten önce istisna kapsamına sadece yük taşımacılığı işleri girerken, söz konusu değişik ile yolcu taşımacılığı işleri de istisna kapsamına dahil edilmiştir. Diğer bir ifadeyle, 6770 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sadece yolcu taşımacılığına ilişkindir.
Buna göre; Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesine bağlanması koşuluyla;
- Kamu kurum ve kuruluşları tarafından uluslararası ihaleye çıkarılmış yurt içi veya yurt dışı taşıma işlerini yüklenen tam mükellef firmaların bu faaliyetlerine ilişkin düzenledikleri kağıtlar,
- Uluslararası yük ve yolcu taşımacılığından döviz olarak kazanılan bedellerin yurda getirilmesi kaydıyla kara, deniz veya hava ulaştırma hizmet ve faaliyetlerine ilişkin kağıtlar ve işlemler
damga vergisinden istisna olacaktır.
2) Harçlar Kanununda Yapılan Değişiklikler
Harçlar Kanununun ek 1. Maddesinin 2. Fıkrasında; Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesine bağlanan ve fıkra hükmünde bentler halinde sayılan diğer döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin işlemlerin, belgenin geçerlilik süresi içerisinde belgede yer alan tutarla sınırlı olmak kaydıyla harçtan müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. Fıkra hükmünde sayılan “diğer döviz kazandırıcı faaliyetler” arasında, uluslararası yük taşımacılığı faaliyeti de yer almaktadır. Söz konusu (e) ve (f) bent hükümlerinin değişiklikten önceki şekli aynen aşağıda yer almaktadır:
“e) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından uluslararası ihaleye çıkarılmış yurt içi veya yurt dışı münhasıran yük taşıma işlerini yüklenen tam mükellef firmaların bu faaliyetleri.
f) Uluslararası yük taşımacılığından döviz olarak kazanılan navlun bedellerinin yurda getirilmesi kaydıyla kara, deniz veya hava ulaştırma hizmet ve faaliyetleri.”
6770 sayılı Kanunla yukarıda (e) bendinde yer alan “münhasıran yük” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve (f) bendinde yer alan “yük taşımacılığından döviz olarak kazanılan navlun bedellerinin” ibaresi “yük ve yolcu taşımacılığından döviz olarak kazanılan bedellerin” şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklikler, 27 Ocak 2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen bent hükümlerinin değişiklikten sonraki şekilleri aşağıda yer almaktadır:
“e) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından uluslararası ihaleye çıkarılmış yurt içi veya yurt dışı taşıma işlerini yüklenen tam mükellef firmaların bu faaliyetleri.
f) Uluslararası yük ve yolcu taşımacılığından döviz olarak kazanılan bedellerin yurda getirilmesi kaydıyla kara, deniz veya hava ulaştırma hizmet ve faaliyetleri.”
İncelenmesinden de fark edileceği üzere, değişiklikten önce istisna kapsamına sadece yük taşımacılığı işleri girerken, söz konusu değişik ile yolcu taşımacılığı işleri de istisna kapsamına dahil edilmiştir. Diğer bir ifadeyle, 6770 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sadece yolcu taşımacılığına ilişkindir.
Buna göre; Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesine bağlanması koşuluyla;
- Kamu kurum ve kuruluşları tarafından uluslararası ihaleye çıkarılmış yurt içi veya yurt dışı taşıma işlerini yüklenen tam mükellef firmaların bu faaliyetlerine ilişkin işlemleri,
- Uluslararası yük ve yolcu taşımacılığından döviz olarak kazanılan bedellerin yurda getirilmesi kaydıyla kara, deniz veya hava ulaştırma hizmet ve faaliyetlerine ilişkin işlemler
harçtan müstesna olacaktır.
Öte yandan, 6770 sayılı Kanunun 4. Maddesiyle; 492 sayılı Kanuna bağlı (8) sayılı tarifenin “XIII- Bağlama kütüğü ruhsatnamelerinden ve bunların vizelerinden alınacak harçlar:” başlıklı bölümünün başlığında ve birinci cümlesinde yer alan “ve bunların vizelerinden” ibareleri ile üçüncü cümlesinde yer alan “ve yapılacak vize” ibaresi metinden çıkarılmıştır.
Harçlar Kanunu’nda yapılan bu değişiklikle, bağlama kütüğüne kaydedilen deniz araçlarından yıllık vize harçları kaldırılmıştır.Bu düzenlemeler,Kanunun yayımı tarihi olan 27.01.2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
3) KDV Kanununda Yapılan Değişiklikler
a) Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükelleflere Belge Kapsamında Yapılacak Yazılım Ve Gayri Maddi Hak Satış ve Kiralamaları da KDV İstisnası Kapsamına Alındı
6770 sayılı Kanunun 7. Maddesiyle, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine “teçhizat teslimleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile belge kapsamındaki yazılım ve gayri maddi hak satış ve kiralamaları” ibaresi eklenmiştir. Yapılan bu değişiklik, 27 Ocak 2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Yapılan bu değişiklikten sonra, sözü edilen (d) bent hükmünün bugünkü son hali aşağıdaki gibidir:
“d) Yatırım Teşvik Belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makina ve teçhizat teslimleri ile belge kapsamındaki yazılım ve gayri maddi hak satış ve kiralamaları (Şu kadar ki, yatırımın teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar).”
Yapılan bu değişiklikle, yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere, belge kapsamında yapılan yazılım ve gayrimaddi hak satış ve kiralamaları da KDV istisnası kapsamına alınmış olup, belge sahibi mükelleflere yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yazılım ve gayrimaddi hak satış ve kiralamaları 27 Ocak 2017 tarihinden itibaren KDV’den istisna olacaktır. Belge sahibi mükelleflere teşvik belgesi kapsamındaki yazılım ve gayrimaddi hak satış ve kiralamalarını KDV’den istisna olarak gerçekleştiren mükellefler ise, bu işlemleri nedeniyle yüklenip indirim konusu yapamadıkları KDV’leri, nakden veya mahsuben iade olarak talep edebileceklerdir.
b) Belediyeler Ve İl Özel İdarelerinin Mülkiyetindeki Taşınmazların Satışı Suretiyle Gerçekleşen Devir Ve Teslimlere İlişkin KDV İstisnası, KDV Kanununun 17. Maddesinin 4. Fıkrasının ( r) Bendinden Çıkarılarak, (p) Bendine Aktarıldı.
6770 sayılı Kanunun 8. Maddesi ile; 3065 sayılı Kanunun 17. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (p) bendinde yer alan “arsa ve arazi teslimleri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler,” ibaresi eklenmiş; (r) bendinde yer alan “veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. Yapılan bu değişiklikler, 27 Ocak 2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Yapılan bu değişiklikten sonra, söz konusu ( r) ve (p) bent hükümlerinin metni aşağıdaki gibi olmuştur:
“p) Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca yapılan arsa ve arazi teslimleri, belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler,
r) Kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri.
Bu fıkranın (u) bendi kapsamında varlık kiralama şirketlerine ve (y) bendi kapsamında finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerinin, kaynak kuruluş ve kiracı tarafından üçüncü kişilere satışına ilişkin en az iki tam yıl aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu taşınmaz ve iştirak hisselerinin varlık kiralama şirketleri, finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır.
İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır.
İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.”
Yapılan bu değişikliğin incelenmesinden de fark edileceği üzere, belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlere yönelik olarak Kanunun 17. Maddesinin 4. Fıkrasının (r) bendinde yer alan istisna, aynı fıkranın (p) bendine aktarılmış/taşınmıştır. Yapılan bu değişiklik son derece isabetli ve yerindedir. Çünkü, bu istisnanın (r) bendinde yer alması teknik olarak da anlamlı değildi.
Öte yandan, istisnanın (r) bendinden (p) bendine taşınmasıyla, belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazların satışında KDV istisnası uygulanabilmesi için gereken “belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetinde 2 yıl kalma” şartı da otomatik olarak ortadan kalkmıştır. 27 Ocak 2017 tarihinden itibaren belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler, belediyelerin ve il özel idarelerinin mülkiyetinde kalma süresine bakılmaksızın Kanunun 17/4-p maddesine göre KDV’den istisna olacaktır.
Diğer taraftan, belediye ve il özel idarelerinin bünyelerinde oluşan iktisadi işletmelerin taşınmaz satışları, 3065 sayılı Kanunun (17/4-p) maddesindeki istisna kapsamına girmemekte olup, söz konusu iktisadi işletmelerin taşınmaz satışları genel hükümlere göre KDV’ye tabi olacaktır.
c) Belediyeler Ve İl Özel İdarelerinin 27/1/2017 Tarihinden Önce Yaptıkları Taşınmaz Satışlarına İlişkin Olarak Yapılan Geriye Dönük Düzenleme
6770 sayılı Kanunla KDV Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 36- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce belediyeler ve il özel idareleri tarafından iktisadi işletme oluşturmaksızın yapılan taşınmaz teslimlerinde katma değer vergisi aranmaz, bu nedenle geçmişe dönük herhangi bir tarhiyat yapılmaz, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir, tahakkuk eden tutarlar terkin edilir, tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmez.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Buna göre, belediye ve il özel idarelerinin 27/1/2017 tarihinden önceki iktisadi işletme oluşturmayan taşınmaz satışlarına ilişkin olarak vergi dairelerince geçmişe dönük herhangi bir KDV tarhiyatı yapılmayacaktır. Ayrıca, 27/1/2017 tarihinden önce bu kapsamda vergi dairelerince tarhiyat yapılmış olması ve bu tarhiyatlara karşı belediyeler veya il özel idareleri tarafından dava açılmış olması halinde açılan davalardan feragat edilmesi şartıyla tarhiyatlardan vazgeçilerek tahakkuk eden tutarlar terkin edilecektir. Ancak, bu şekilde tahakkuk eden tutarların tahsil edilmesi halinde tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmeyecektir. Bu düzenleme, belediyeler ve il özel idarelerinin iktisadi işletmelerini kapsamamaktadır.
d) İmalat Sanayiine Yönelik Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamında Yapılan İnşaat İşlerine KDV İadesi İmkanı Getirildi
6770 sayılı Kanunla KDV Kanununa 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 37- İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında;
a) Asgari 50 milyon Türk lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılının altı aylık dönemleri itibarıyla indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde,
b) 50 milyon Türk lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi izleyen yıl içerisinde,
talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade olunur. Teşvik belgesine konu yatırımın tamamlanmaması halinde, iade edilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanarak iade tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Bu vergiler ve cezalarda zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılı başında başlar.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Yapılan bu düzenleme ile, imalat sanayi yatırımları üzerindeki KDV yükünü gidermek amacıyla bu yatırımlar nedeniyle 2017 yılında yapılacak inşaat harcamaları dolayısıyla yüklenilecek KDV’nin hızlı bir şekilde iade edilmesine imkan sağlanmıştır.
Buna göre,
- Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılının ilk altı aylık döneminde (1/1/2017-30/6/2017) söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin izleyen bir yıl içinde (1/7/2017-30/6/2018),
- Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılının ikinci altı aylık döneminde (1/7/2017-31/12/2017) söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve bu süre içinde indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin izleyen bir yıl içinde (1/1/2018-31/12/2018),
- 50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında söz konusu yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere düzenlenen faturalarda yer alan ve 2017 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin izleyen yıl içinde (1/1/2018-31/12/2018)
talep edilmesi halinde iadesi öngörülmektedir. Bu uygulamadan yararlanacak mükelleflerin, imalat sanayiine yönelik düzenlenmiş bir yatırım teşvik belgesine sahip olması, söz konusu inşaat işlerinin de bu teşvik belgesinde öngörülen yatırıma ilişkin olması ve teşvik belgesinde öngörülen süre içinde yapılmış olması gerekmektedir.
e) İndirimli Orana Tabi İşlemlerle İlgili Olarak Yüklenilip İndirilemeyen KDV’nin Yılı İçinde de Nakden İadesi İmkanı Getirildi. Ancak, Bu Nakit İade Uygulamasından Yararlanacak Sektörleri Belirleme Yetkisi Maliye Bakanlığı’na Verildi
6770 sayılı Kanunla KDV Kanununun 29.maddesinin (2) numaralı fıkrasına ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak mahsuben iade edilmeyen vergi, Maliye Bakanlığınca belirlenen sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla yılı içinde nakden iade edilebilir.”
Yapılan bu düzenleme ile, indirimli orana tabi işlemlerde satış ve teslimin yapıldığı yılı izleyen yılda yapılabilen nakit KDV iadesi imkanı 1 yıl geriye çekilmiş, satış ve teslimin yapıldığı yılın vergilendirme dönemleri itibariyle nakit KDV iadesinin yapılması imkanı getirilmiştir. Ancak, erken nakit KDV iadesinden yararlanacak sektörleri belirleme konusunda Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiştir. Maliye Bakanlığı, bütçe imkanları çerçevesinde nakit iadeden yararlanacak sektörleri ve mal gruplarını belirleyecektir.
Saygılarımla.
Tarih : 03.02.2017
Abdullah TOLU
Yeminli Mali Müşavir
info@toluenymm.com
Tahsin Tokat
2017-02-04 16:46:26
Abdullah bey, teşekkür ederiz. Selamlar.