İçerisinde kesinleşmiş vergi ve SGK borçlarına yapılandırma ve taksit imkanı, matrah artırımı, vergi artırımı, stok affı, kasadaki ve ortaklardaki hayali paralara af, yurt içi ve yurt dışı varlık barışı gibi pek çok düzenleme içeren 6736 sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun" Sayın Cumhurbaşkanımızın imzalamasını müteakip nihayet 19 Ağustos 2016 tarihli ve 29806 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Bu kanunda yer alan en önemli düzenlemelerden birisi de; şirketlerin kasasında gözüken “gerçek dışı nakit para” ve/veya ortaklarca borç olarak çekilmiş gözüken "hayali - gerçek dışı paralar" ile kasa/ortaklardan alacaklar hesaplarında gösterilmesi gerekirken bazı nedenlerle diğer hesaplarda gösterilerek muhasebeleştirilen tutarlarla ilgilidir.
Yasa'daki Düzenleme Ne? Ne Getiriyor? Kimler Yararlanabilir? Kimler Yararlanamaz?
Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanı ile ilgili düzenleme 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunun6. maddesinin üçüncü fıkrasında yer almaktadır. Yapılan bu düzenleme ile, bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerine, 31/12/2015 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar (yani 30 Kasım 2016 tarihine kadar) vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmeleri imkanı verilmiştir.
Getirilen bu düzeltme uygulamasından sadece bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilecektir. Düzeltme işlemi, şirketlerin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar için geçerlidir. Esas faaliyet konusu ödünç para verme işlemi olan şirketlerin bu kapsamda ortaklarından alacaklı oldukları tutarlar için düzeltme uygulamasından yararlanmaları söz konusu olmayacaktır.
Düzeltme Kapsamına Hangi Alacaklar Giriyor? Şirketler Hangi Alacaklarını Düzeltebilecek?
Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2015 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan;
-Kasa mevcutlarını,
-İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını,
- Yukarıdaki iki hesapta olması gerekirken sehven ya da adat faizi hesaplamamak için diğer hesaplarda (108, 120, 121, 159 no.lu hesaplar vs.) muhasebeleştirdikleri tutarları
30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan ederek kayıtlarını düzeltebileceklerdir. Yani, düzeltme kapsamına; kasa mevcutları, ortaklardan net alacak tutarları ve sehven ya da diğer nedenlerle başka hesaplarda takip edilen tutarlar girmektedir.
Yapılacak Düzeltme İşleminde Hangi Bilanço Esas Alınacak?
Düzeltme beyanda bulunacak şirketlerin, 2015 hesap dönemine ilişkin olarak 2016 Nisan ayında bağlı bulundukları vergi dairesine verdikleri kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer alan 31/12/2015 tarihli bilançolarını dikkate almaları gerekmektedir. Özel hesap dönemi kullanan mükelleflerin ise 2015 hesap dönemi içerisinde sona eren hesap dönemlerine ilişkin olarak vermiş oldukları kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer alan bilançolarını esas alacaklardır.
Dolayısıyla, şirketlerin kanuni süresinden sonra verdikleri düzeltme beyannamelerinin ekinde yer alan bilançoları dikkate alınmayacaktır.
Düzeltilecek Tutar Nasıl Hesaplanacak?
1) Kasa Hesabı: Düzeltme yapılacak tutarın tespitinde, 31.12.2015 tarihli bilançoda 100-KASA hesabında yer alan tutarın fiilen kasada bulunmayan kısmı tespit edilecek (kasada gözüken tutar ile fiilen kasada bulunmayan tutar aynı ise, kasada gözüken tutarın tamamı karşılaştırmaya esas alınacaktır.), daha sonra bulunan bu tutar düzeltme beyan tarihi itibariyle 100-KASA hesabının mevcudu ile karşılaştırılacak, hangisi küçük ise o tutar düzeltmeye esas alınacaktır.
ÖRNEK: (X) A.Ş.’nin 31/12/2015 tarihi itibarıyla düzenlediği bilançosunda 100- KASA hesabında 500.000 TL gözükmekle beraber, fiilen kasada bulunmayan tutarın 400.000 TL. olarak tespit edildiğini, şirketin düzeltme beyanını 25 Ekim 2016 günü yapacağını ve beyan tarihi itibarıyla 100-KASA hesabının bakiyesinin ise 450.000 TL olarak gözüktüğünü varsayalım.
Bu durumda, şirketin her ne kadar beyan tarihi olan 25 Ekim 2016 itibarıyla kasa mevcudu 450.000 TL olsa da, düzeltme işleminde 31/12/2015 tarihli bilançosunda var olan kasa mevcudu içinde fiilen kasada bulunmayan tutar esas alınacağından ve bu tutar 400.000 TL olarak tespit edildiğinden, fiilen bulunmayan bu 400.000 TL. ile beyan tarihi olan 25 Ekim 2016 tarihli kasa bakiyesi olan 450.000 TL. karşılaştırılacak, küçük olan 400.000 TL. düzeltmeye esas alınacak ve bu tutar beyan edilecektir. Şirket, beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan vergiyi beyanname verme süresinin sonu olarak belirlenen 30 Kasım 2016 tarihine kadar bir defada defaten ödeyecektir.
- Beyan tutarı : 400.000 TL.
- Hesaplanan vergi : 12.000 TL. (400.000 x %3=)
Beyanla ilgili muhasebe kayıtları da aşağıdaki şekilde olacaktır.
- Bilançoda Görülmekle Birlikte İşletmede Bulunmayan Kasa Mevcudunun, Kasa Hesabından Düşülmesi:
___________________________ 25/10/2016 __________________________
689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD. VE ZAR. 400.000 TL
(6736 sayılı Kanun 6/3 md.)
(Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)
100 KASA 400.000 TL
______________________________ / _______________________________
- Verginin Hesaplanması:
__________________________ 25/10/2016 __________________________
689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD. VE ZAR. 12.000 TL
(6736 sayılı Kanun 6/3 md.)
(Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)
360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 12.000 TL
_____________________________ / ________________________________
- Bilançoda Görülmekle Birlikte İşletmede Bulunmayan Kasa Mevcudundan Kaynaklanan Giderlerin Nazım Hesaplara (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider Olarak) Kaydı:
___________________________ 25/10/2016 __________________________
950 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN 412.000 TL
GİDERLER
951 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN 412.000 TL
GİDERLER ALACAKLI HESABI
_____________________________ / ________________________________
2) Ortaklardan Alacaklar ve Borçlar Hesabı:
İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarının belirlenmesinde aşağıdaki şekilde hareket edilecektir:
- Birinci adım olarak, 31.12.2015 tarihli bilançoda yer alan ve "131. Ortaklardan Alacaklar" ve "231. Ortaklardan Alacaklar" toplamından, "331. Ortaklara Borçlar" ve "431. Ortaklara Borçlar" toplamının çıkarılması sonucunda kalan net tutar tespit edilecek.
- İkinci adım olarak ise, düzeltme beyan tarihi itibariyle, "131. Ortaklardan Alacaklar" ve "231. Ortaklardan Alacaklar" toplamından, "331. Ortaklara Borçlar" ve "431. Ortaklara Borçlar" toplamının çıkarılması sonucunda kalan net tutar tespit edilecek.
- Üçüncü adımda ise, her iki tutar karşılaştırılarak, küçük olan tutar düzeltmeye esas matrah olarak dikkate alınacak ve % 3 vergi bu tutar üzerinden hesaplanacak.
Örnek: (Y) A.Ş.nin 31/12/2015 tarihli bilançosunda ortaklardan alacak ve ortaklara borç tutarlarının aşağıdaki gibi olduğunu varsayalım:
- 131 Ortaklardan Alacaklar Hesabı 100.000 TL.
- 231 Ortaklardan Alacaklar Hesabı 300.000 TL
- 431 Ortaklara Borçlar hesabı (160.000) TL
Beyan tarihi olan 30 Eylül 2016 tarihi itibarıyla ise ortaklardan alacak ve ortaklara borçlar hesaplarının tutarlarının ise aşağıdaki gibi olduğunu kabul edelim:
- 131 Ortaklardan Alacaklar Hesabı 150.000 TL
- 231 Ortaklardan Alacaklar Hesabı 460.000 TL
- 331 Ortaklara Borçlar Hesabı (100.000) TL
- 431 Ortaklardan Alacaklar Hesabı (200.000) TL
Bu çerçevede,
- 31/12/2015 tarihi itibarıyla ortaklardan (net) alacak tutarı;
((100.000 + 300.000) - 160.000 =) 240.000 TL’dir.
- Beyan tarihi olan 30 Eylül 2016 tarihi itibarıyla ortaklardan (net) alacak tutarı ise;
[(150.000 + 460.000) - (100.000 + 200.000) =] 310.000 TL.dir.
Buna göre; 310.000 > 240.000 TL. olduğundan ve düzeltme işleminde küçük olan tutar esas alınacağından, düzeltme işleminde matrah olarak 240.000 TL. dikkate alınacak ve % 3 vergi bu tutar üzerinden hesaplanarak beyan edilip tek seferde ödenecektir. Dolayısıyla,
Beyan tutarı : 240.000 TL. ((100.000 + 300.000) - 160.000 =)
Hesaplanan vergi: 7.200 TL. (240.000 x % 3 = )
olacaktır. Beyanla ilgili muhasebe kayıtları aşağıdaki şekilde olacaktır.
- Bilançoda görülmekle birlikte işletmede bulunmayan ortaklardan alacakların düşülmesi:
___________________________ 30/09/2016 __________________________
431 ORTAKLARA BORÇLAR 160.000 TL
689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD. VE ZAR. 240.000 TL
(6736 sayılı Kanun 6/3 md.)
(Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)
131 ORTAKLARDAN ALACAKLAR 100.000 TL
231 ORTAKLARDAN ALACAKLAR 300.000 TL
____________________________ / ________________________________
- Verginin Hesaplanması:
___________________________ 30/09/2016__________________________
689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD. VE ZAR. 7.200 TL
(6736 sayılı Kanun 6/3 md.)
(Kanunen Kabul Edilmeyen Gider)
360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 7.200 TL
_____________________________ / ________________________________
- Bilançoda Görülmekle Birlikte İşletmede Bulunmayan Ortaklardan Alacaklardan Kaynaklanan Giderlerin Nazım Hesaplara Kaydı (Kanunen Kabul Edilmeyen Gider Olarak):
___________________________ 30/09/2016__________________________
950 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN 247.200 TL
GİDERLER
951 KANUNEN KABUL EDİLMEYEN 247.200 TL
GİDERLER ALACAKLI HESABI
_____________________________ / ________________________________
3) Adat Faizi Hesaplamamak İçin Diğer Hesaplarda Gösterilen Tutarlar
Uygulamada, normal olarak Kasa Veya Ortaklar Cari Hesaplarında gösterilmesi gereken tutarlar, adatlandırma suretiyle faiz ve KDV hesaplamamak amacıyla Hazır Değerler/Alıcılar/Alacak Senetleri/Verilen Sipariş Avansları gibi hesaplarda gösterilebilmektedir. Dolayısıyla, söz konusu tutarlar, bilançoda da Kasa ve Ortaklar Cari Hesapları yerine, belirtilen ilgili hesaplarda gözükmektedir. Bu durumda da, yukarıdaki (1) ve (2). maddelerdeki şekilde hareket edilecektir. Yani,
- Birinci adım olarak, "108-120-121-159-195 vb. Hesaplar" ile "320-321-335-340-359 vb. Hesaplar" da gösterilen tutarların 31.12.2015 tarihli bilanço ve düzeltme beyan tarihleri itibariyle yer alan tutarları tespit edilecek.
- İkinci adım olarak ise, "108-120-121-159-195 vb. Hesaplar" ile "320-321-335-340-359 vb. Hesaplar"ın 31.12.2015 ve beyan tarihi itibariyle netleştirilmiş tutarları karşılaştırılacak,küçük olan tutar düzeltmeye esas matrah olarak dikkate alınacak ve % 3 vergi bu tutar üzerinden hesaplanacaktır.
Yukarıdaki her üç durumda da direkt olarak aşağıdaki tablodan faydalanılabilir:
2015 Yılı Bilançosundaki Fiili Tutar |
|
2016 Beyan Tarihindeki Cari Hesaptaki Tutar |
% 3 Beyana Esas Olacak Matrah |
2015 Yıl Sonu Fiili Tutar |
> |
2016 Yılı Beyan Tarihindeki Tutar |
2016 Yılı Beyan Tarihindeki Tutar |
2015 Yıl Sonu Fiili Tutar |
< |
2016 Yılı Beyan Tarihindeki Tutar |
2015 Yıl Sonu Fiili Tutar |
- Diğer Hususlar
- 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılan düzeltme işlemi nedeniyle ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilemeyecektir.
- Bu kapsamda beyan edilen tutarlar ile ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak gösterilemeyecektir.
- Kurumlar vergisi mükelleflerince bu kapsamda yapılan beyanla ilgili olarak, söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kâr dağıtımına bağlı vergi tevkifatına yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır.
- Bu kapsamda beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2016 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde beyanname verme süresi içinde gerekli düzeltme işlemlerinin yapılması mümkündür. Bu çerçevede, hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan kurumlar vergisi mükelleflerinin anılan madde kapsamında yapacakları beyanları nedeniyle, ilgili dönem matrahlarında bir düzeltme ihtiyacı doğması halinde, beyan tarihi itibarıyla 2016hesap döneminin sona ermiş bulunan geçici vergilendirme dönemlerine ait geçici vergi beyanlarını 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar düzeltebilmeleri mümkün bulunmaktadır. Özel hesap dönemi kullanan mükelleflerin ise anılan madde kapsamında yapacakları beyanları nedeniyle düzeltme gerekmesi halinde, beyan tarihi itibarıyla cari hesap döneminin sona ermiş bulunan geçici vergi beyanlarını aynı tarihe kadar düzeltebilmeleri mümkündür. Bu kapsama giren düzeltme işlemleri nedeniyle vergi dairelerince yapılacak ek tarhiyatlar için herhangi bir ceza veya faiz aranmayacaktır.
- Tam tasdik sözleşmesi çerçevesinde daha önceki dönemlerine ilişkin rapor düzenlenmiş bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu düzeltme işleminden yararlanmaları halinde, raporu düzenleyen Yeminli Mali Müşavirlerin bu işlemlerle sınırlı olarak sorumluluğu aranmayacaktır.
DÜZELTME İŞLEMİ ŞİRKET RASYOLARINI BOZACAK, PEKİ ÇÖZÜM İÇİN NE YAPILABİLİR? KONU HAKKINDAKİ KİŞİSEL GÖRÜŞÜMÜZ VE ÖNERİMİZ
Kanunla getirilen bu düzeltme işlemi genel olarak olumlu olmakla beraber, bazı olumsuz sonuçlara da neden olabilecektir. Bu olumsuz sonuçlardan birisi de, düzeltme nedeniyle oluşan zararların şirket rasyolarını bozmasıdır. Bu husus özellikle kamu ihalelerine giren şirketler açısından büyük önem taşımaktadır. Çünkü, bu durum söz konusu şirketlerin ihalelere girememelerine neden olmakta, bu ise şirketlerin iflasına ve dağılmasına kadar sonuçlar doğurabilmektedir. Hatta, bu zararlar, şirketlerin öz sermayelerini kaybetmesine ve teknik iflaslarına da neden olabilecektir.
Bize göre bu konuda yaşanacak olumsuz sonuçlar iki şekilde çözümlenebilir:
1) İkincil mevzuatta bir düzenleme yapılarak, kamu ihalelerinde rasyo hesaplamalarının, düzeltme yapılmadan önceki bilançolar esas alınarak yapılması sağlanabilir.
Veya
2) Kanun kapsamında düzeltilerek beyan edilen Kasa, Ortaklardan Net Alacak tutarları ile bu hesaplarda yer alması gerekirken çeşitli nedenlerle BAŞKA HESAPLARDA gösterilen tutarların 689 Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar hesabında zarar gösterilerek muhasebeleştirilmesi zorunlu tutulmayarak, isteyen şirketlere bu tutarları bilançolarının aktif kısmının duran varlıklar bölümünde yer alan bir hesapta (bize göre 29'lu grupta yer alan geçici bir hesap olabilir) gösterme imkanı sağlanabilir. Bu şekilde, yasanın getirdiği düzeltme imkanından yararlanılması nedeniyle oluşan yüksek zararların olumsuz sonuçları önlenmiş ve rasyolar da bozulmamış olacaktır.
Saygılarımla.
Abdullah TOLU
Yeminli Mali Müşavir
Kaynak: www.dt-audit.com
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.