6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun ile getirilen avantajlı uygulamalardan alacakların yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı, ihtilaflı alacaklar, pişmanlık ve kendiliğinden beyan uygulamalarına ilişkin başvuru süresi 25 Kasım'da bitti. İşletme kayıtlarının düzeltilmesine (kasa ve ortaklardan alacaklar ile diğer hesaplarda yer alan tutarlar ve stok düzeltmeleri) ilişkin başvuru süresi ise bugün sona eriyor.
1 Aralık 2016 tarihi itibariyle 6736 sayılı Kanunda uygulaması devam eden iki ayrı düzenleme kalıyor: Birincisi, varlık barışı; ikincisi ise, Kanunun yaşayan maddesi olan ve 4. maddede düzenlenen "Kanunun yayımlandığı 19.8.2016 tarihinden önce başlanıldığı halde matrah ve vergi artırımı halleri hariç bu tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemleri" (1 Seri No.lu 6736 Sayılı Kanun Genel Tebliği'nin (IV/A) bölümü).
Varlık barışı, 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunun 7. maddesinde "Bazı varlıkların millî ekonomiye kazandırılması" adı altında yurt dışı ve yurt içi olmak üzere ikiye ayrılarak düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu madde hükmüne göre,
- Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde 31/12/2016 tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecekler.
- Gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri sahip oldukları, Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlarını, 31/12/2016 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın kanuni defterlere kaydedebilecekler. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilecek.
- Bu şekilde Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıklar nedeniyle, madde hükmünden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında, başkaca bir neden ile gerekli olması hâli saklı kalmak üzere sırf bu işlemin yapılmış olmasından dolayı ve bu işlemden hareket edilerek, hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılmayacak, vergi cezası ve idari para cezaları kesilmeyecek.
- Bu şekilde Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıklar nedeniyle bir vergi ödenmesi söz konusu olmayacak. Önceki varlık barışı uygulamalarında % 2 vergi alınıyordu. Bu yönüyle 6736 sayılı Kanunla getirilen bu uygulama son derece avantajlı.
- Kanunun 7. maddesinde düzenlenen vergisiz yurtiçi ve yurt dışı varlık barışı uygulaması 31 Aralık 2016 tarihinde sona eriyor.
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı yurt dışı varlık barışı uygulaması ile ilgili usul ve esasları 1 Seri No.lu 6736 Sayılı Kanun Genel Tebliği'ne ilave olarak hazırladığı ve kısa sürede yayınlanmasını beklediğimiz 4 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun Genel Tebliği İlebelirliyor.Söz konusu Tebliğin yayınlanmış Taslak Metni aynen aşağıda yer almaktadır. Taslağı incelediğimizde, Bakanlığın, bu konuda kendilerine iletilen hususları da dikkate alarak ilave açıklama ve düzenlemeler yaptığını anlıyoruz.
Aslında bu konu çok önemli. Çünkü, şu anda hemen her ülke öncelikle kendi vatandaşlarının olmak üzere diğer ülke vatandaşlarının başka ülkelerde bulunan paralarını kendilerine getirmek istiyor. Bizim de Ülke olarak öncelikli hedefimiz, vatandaşlarımızın yurt dışında bulunduğu tahmin edilen 135 Milyar TL.sinin varlık barışı kapsamında Türkiye'ye getirilmesi. Vergisiz olarak getirilme imkanı, önemli bir teşvik.
Peki, Varlık Barışı, Şu Anda Ülkemize Karşı Girişilen Ekonomik Darbe'den Kurtulmanın
Bir Yolu Olabilir Mi?
Bence olabilir. Şu anda vergisiz varlık barışı uygulamasını Dünya'da yasal anlamda düzenleyen bir yada iki ülkeden biriyiz. Yani diğer ülkelere göre bir adım öndeyiz. Yurt içi ve yurt dışı tanıtımlarının tam ve doğru olarak yapılması koşuluyla, varlık barışı uygulamasının çok başarılı olacağını düşünüyoruz. Ülkemizin geleceği için bu uygulamadan mutlaka yararlanmalıyız ve çok avantajlı olduğu için de ayrıca tavsiye de ediyoruz.
Yalnız burada akla takılan ve gittiğimiz her yerde sorulan bir soru var: Tamam parayı getirelim, ama sonradan hakkımızda herhangi bir yasal işlem, kovuşturma, soruşturma yapılır mı? Bu konuda insanları tereddüte iten şey ise, Kanun maddesinde yer alan muğlak bir ifade. Tek tereddüt bu.
6736 sayılı Kanunda ve 1 seri No.lu Tebliğde ve hatta yeni çıkacak taslak halindeki 4 No.lu Tebliğde açıkça,
"Kanunun 7. maddesinden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında sırf bu işlemin yapılmış olmasından dolayı ve bu işlemden hareket edilerek, hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacak, vergi cezası ve idari para cezaları kesilemeyecektir. Kapsama giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi nedeniyle, ithalde alınanlar da dahil olmak üzere her türlü vergi, resim, harç ve fon yönünden herhangi bir inceleme ve tarhiyat yapılamayacak, ceza kesilemeyecektir. Beyan edilen söz konusu varlıklar nedeniyle, hiçbir şekilde geçmişe dönük bir vergi incelemesi yapılmayacağı gibi başka suretlerle de hiçbir vergi türü yönünden bir tarhiyat yapılmayacaktır. Bu kapsamda, beyan edilen varlık sebebiyle geçmişte elde edilmiş olabilecek kazanç ve iratlar ile söz konusu varlıkların iktisabında kullanılan kaynaklar nedeniyle geçmişe dönük bir vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağı gibi, bu kişilerden söz konusu varlıklarla ilgili hiç bir şekilde bilgi talebinde de bulunulamayacaktır. Ayrıca, yurt dışından getirilen söz konusu varlıklar nedeniyle hiçbir şekilde diğer mevzuat kapsamında da herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma söz konusu olmayacaktır. Örneğin, yurt dışından getirilen varlıklar nedeniyle kişi hakkında gümrük mevzuatı, kambiyo mevzuatı veya sermaye piyasası mevzuatı kapsamında herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma söz konusu olmayacaktır."
denilmesine rağmen, madde metninde yer alan söz konusu ifade nedeniyle, insanlar bu uygulamadan yararlanıp yararlanmama konusunda tereddüt ediyorlar, hatta çekimser kalıyorlar.
Kanunda Yer alan ve Tereddütlere Neden Olan Muğlak İfade Ne?
6736 sayılı Kanunun 7. maddesinin 6. bent hükmü aynen aşağıda yer alıyor:
"(6) Birinci fıkra kapsamında Türkiye’ye getirilen veya dördüncü fıkra kapsamında kanuni defterlere kaydedilen varlıklar nedeniyle, madde hükmünden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında, başkaca bir neden ile gerekli olması hâli saklı kalmak üzere sırf bu işlemin yapılmış olmasından dolayı ve bu işlemden hareket edilerek, hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamaz, vergi cezası ve idari para cezaları kesilemez."
İncelenmesinden de fark edileceği üzere, madde metninde geçen "madde hükmünden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında, başkaca bir neden ile gerekli olması hâli saklı kalmak üzere" ibaresi, insanları bu madde hükmünden yararlanma konusunda şüphe ve tereddütlere itiyor. Bu konuda sorulan sorulardan en az yarısı, bu ifade ile ilgili. Başkaca bir neden ne olabilir? Önceki varlık barışlarının aksine 6736 sayılı Kanunda bu ibareye yer verilmesine neden gerek duyuldu? Anlaşılır gibi değil.
Kişisel görüşümüze göre, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik darbe sürecinden çıkabilmesi için en iyi ve en kısa yol, 6736 sayılı Kanunun 7. maddesinden yararlanılmasını teşvik etmektir. Bu şekilde, çeşitli nedenlerle ülke dışına çıkmış, ülke dışında elde edilmiş yada ülke içerisinde kazanılmış olmakla beraber kayıt dışı kalmış nakdi değerler ekonomiye kazandırılmış olacaktır. Ancak, bunun için vatandaşlarımıza, şirketlerimize, vergi mükelleflerimize gerekli bilgiler verilmeli, kafalarına takılan tereddütler giderilmelidir. Bu konuda en önemli görev ise uzun bir süre görev yaptığım ve her zaman mensubu olmaktan bundan büyük bir onur ve gurur duyduğum Maliye Bakanlığı'na düşüyor. Bakanlığın ve orada çalışan üstadlarımızın ve arkadaşlarımızın bunu en iyi şekilde yapacaklarından ve başarılı olacaklarından hiç kuşkumuz yok. Kaldı ki, bu aynı zamanda milli bir görev olup, başta meslek mensupları olmak üzere hepimiz bunun farkında ve bilincindeyiz. Bu uygulamadan başarılı sonuçlar alınabilmesi için, uygulamadan yararlanacak olanlara özellikle "madde hükmünden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında, başkaca bir neden ile gerekli olması hâli saklı kalmak üzere" ifadesi ile neyin kastedildiği konusu net olarak açıklanmalı ve tereddütler giderilmelidir. Hatta bize göre, bu ifade, hızlıca yapılacak bir yasal düzenleme ile madde metninden çıkarılmalıdır.
Öte yandan, yurt içi varlık barışı uygulaması ile ilgili de çok sayıda tereddüt var. Özellikle taşınmazların bu kanun kapsamında şirketlere konulması ile ilgili. Aynı şekilde yurt içine yönelik olarak da bu şekilde bir Tebliğ çalışması yapılması uygun olacaktır.
Ayrıca, bu konu ile ilgili yazılı çalışmalarımız ve seminerlerimiz de devam edecektir.
Saygılarımla.
30.11.2016
Abdullah TOLU
Yeminli Mali Müşavir
BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN
6736 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI
(SERİ NO: 4)
Amaç ve kapsam
MADDE 1- (1) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunun 7 nci maddesinin uygulamasıyla ilgili açıklamalara 1 seri no.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun Genel Tebliğinin (VII) bölümünde yer verilmiştir.
(2) Bu Tebliğin amacı, Bakanlığımıza iletilen hususlar da dikkate alınarak, 6736 sayılı Kanunun 7 nci maddesi kapsamında yurt dışından Türkiye’ye getirilen varlıklara ilişkin ilave açıklamalar yapılmasıdır.
Yurt dışındaki varlıkların Türkiye’ye getirilmesi
MADDE 2- (1) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, 6736 sayılı Kanunun 7 nci maddesi hükümleri çerçevesinde 31/12/2016 tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir. Yurt dışında bulunan varlıkların 31/12/2016 tarihine kadar Türkiye’ye getirilmesi koşuluyla, bu varlıklara yurt dışında hangi tarih itibarıyla sahip olunduğunun madde hükmünden yararlanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
(2) Yurt dışında bulunan ancak bu madde kapsamına girmeyen varlıkların (örneğin taşınmazların) madde kapsamındaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle bu madde hükümleri çerçevesinde Türkiye’ye getirilmesi mümkündür.
(3) 6736 sayılı Kanunun 7 nci maddesi hükmü çerçevesinde Türkiye’ye getirilen varlıklardan dolayı herhangi bir vergi tarhiyatı yapılamayacağından, gerçek ve tüzel kişilerce bu varlıkların Türkiye’ye getirilmesinde herhangi bir vergi ödenmeyecektir.
(4) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılacak bir hesaba transfer edilebilecek veya fiziki olarak Türkiye’ye getirilebilecektir.
(5) Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının banka veya aracı kurumlara, kendileri veya yetkilendirdiği kişilerce bildirilmesi, söz konusu kıymetlerin Türkiye’ye getirildiğinin kabulü için yeterli olacaktır. Bu şekilde bildirimde bulunma seçeneğini tercih edenler bakımından söz konusu varlıkların daha sonra hesaben veya fiziken Türkiye’ye getirilmesi ihtiyaridir. Bankalar ve aracı kurumlar, hesaba transfer edilmek veya fiziken getirilmek suretiyle hesap açma halleri hariç olmak üzere, kendilerine bildirimde bulunulan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları için yapılan bildirimi muhafaza edecekler, kendilerine bildirilen bu varlıklara ilişkin ayrıca bir hesap oluşturma ve izleme yapmayacaklardır.
(6) Yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi durumunda banka dekontu veya aracı kurum işlem sonuç formları varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.
(7) Söz konusu varlıkların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan deklarasyon/bildirime istinaden Gümrük İdaresinden alınan belgeler, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.
(8) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’ye getirilmesinde veya menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının banka ya da aracı kurumlara bildirilmesinde bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Tebliğ ekinde yer alan ve ıslak imzalı olarak hazırlanacak “Form” kullanılacaktır. Diğer taraftan bu Tebliğin yayımından önce bildirimde bulunanlar bakımından Tebliğ eki Form’un düzenlenerek ilgili banka veya aracı kurumlara verilmesi ise ihtiyaridir.
(9) Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde gerçek ve tüzel kişiler, yurt dışındaki ilgili kurum veya kuruluştan alınacak tevsik edici belgeleri kullanabilecektir. Bu kapsamda, bildirilen varlığa ilişkin olarak yurt dışındaki ilgili kurum veya kuruluştan alınan ve Tebliğ eki Form’a eklenen dekont, ekstre, makbuz gibi belgeler ilgili kuruluşlar açısından yeterli kabul edilecektir. Bu maddenin uygulanması bakımından, banka ve aracı kurumların kendilerine ibraz edilen söz konusu belgelerin teyitlerini almak gibi bir yükümlülüğü de bulunmamakta olup söz konusu belgelerin, varlığın bulunduğu ülkedeki Türk elçilik ve konsoloslukları, bunların bulunmaması halinde mahallinde Türk menfaatlerini koruyan ülkenin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından onaylanmış olması şart değildir.
(10) Bu maddenin uygulanması bakımından, banka veya aracı kurumlar ya da Gümrük İdaresi ile ilgili diğer kurum ve kuruluşlar, gerçek ve tüzel kişilerin madde kapsamında Türkiye’ye getirilen varlıklarına yönelik işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmeye mecburdurlar. Dolayısıyla, bu maddenin uygulanması bakımından banka ve aracı kurumlar, gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışından getirdikleri varlıklara ilişkin hesap açma taleplerini karşılamak ve bildirimlerini almak, ilgili diğer kurum ve kuruluşlar da bu varlıklara ilişkin işlem taleplerini yerine getirmek zorundadırlar.
(11) Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen ancak gerçekte şirketlere ait olan varlıkların şirketler tarafından Türkiye’ye bu madde kapsamında getirilmesi mümkün bulunmaktadır. Başka bir deyişle şirketlerin, kanuni temsilcileri, ortakları veya 19/8/2016 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenmiş bir vekalet veya temsil sözleşmesi olmak koşuluyla vekilleri aracılığıyla yurt dışında değerlendirdikleri kendilerine ait varlıkları madde kapsamında Türkiye’ye getirme imkanları bulunmaktadır. Bu durumda, şirket adına açılmış veya yeni açılacak bir hesaba kanuni temsilciler, ortaklar veya vekiller tarafından transfer edilecek varlıklar, şirket tarafından Türkiye’ye getirilmiş sayılacaktır. Madde kapsamındaki varlıkların bu şekilde Türkiye’ye getirilmesinde, usulüne uygun olarak şirket yetkili organlarınca alınmış karar örneği, vekalet veya temsil sözleşmesi gibi tevsik edici belgelerin Tebliğ eki Form’a eklenmesi gerekmektedir.
(12) 6736 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin altıncı fıkrası özel hüküm niteliği taşıdığından bu maddenin uygulanması bakımından banka veya aracı kurumlar ya da Gümrük İdaresi ile ilgili diğer kurum ve kuruluşlara, gerçek ve tüzel kişilerden, bu varlıkların kaynağını beyan etmelerini istemeye yönelik ayrı bir yükümlülük getirilmediği gibi, söz konusu varlıkların kaynağını araştırma hususunda da ilave herhangi bir sorumluluk yüklenmemiştir. Bu nedenle, söz konusu kurum ve kuruluşlar Türkiye’ye getirilen varlığın daha önceden yurt dışında hangi şekilde tasarruf edildiğine veya değerlendirildiğine (örneğin; alım, satım, itfa gibi tasarruflar ile varlığın çeşitli şekillerde değerlendirilmesi sonucunda ortaya çıkan her türlü kazanç ve iratlar gibi) ilişkin olarak ayrıca bir inceleme ve araştırma yapmayacakları gibi Tebliğ eki Form ve ekleri dışında herhangi bir belge istemeyeceklerdir. Banka veya aracı kurumların, kendilerine yapılan bildirimlere ilişkin belgeleri tabi oldukları mevzuatları çerçevesinde muhafaza etmeleri gerektiği tabiidir.
Yurt dışındaki varlıkların değerlemesi
MADDE 3- (1) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, Türkiye’ye getirildiği veya bildirildiği tarih itibarıyla aşağıdaki değerleme ölçütleri ile değerlenir.
a) Türk lirası cinsinden para, itibari (nominal) değeriyle.
b) Altın, rayiç bedeliyle.
c) Döviz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla.
ç) Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından,
- Hisse senedi gibi pay senetleri, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.
- Tahvil, bono, eurobond gibi borçlanma araçları, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.
- Yatırım fonu katılma belgeleri, ilgili piyasasında belirlenmiş kapanış fiyatıyla.
- Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi türev araçlar, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.
(2) Bu Tebliğin uygulamasında rayiç bedel, söz konusu varlıkların sahiplerince Türkiye’ye getirildiği veya bildirildiği tarih itibarıyla belirlenen alım-satım bedeli olup bu bedelin gerçek durumu yansıtması gerekmektedir.
(3) Borsa rayiciyle değerlenecek varlıkların borsa rayicinin belirlenmesinde söz konusu varlıkların Türkiye’ye getirildiği veya bildirildiği tarihte işlem gördüğü yurt içi veya yurt dışındaki borsalarda oluşan değerler dikkate alınacaktır.
(4) Döviz cinsinden varlıklarda, varlıkların Türkiye’ye getirildiği veya bildirildiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alınacaktır.
Vergi incelemesi ve tarhiyatı ile araştırma, inceleme, soruşturma ve kovuşturma yapılmaması
MADDE 4- (1) 6736 sayılı Kanunun 7 nci maddesi kapsamında yurt dışından Türkiye’ye getirilen varlıklar nedeniyle, madde hükmünden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında sırf bu işlemin yapılmış olmasından dolayı ve bu işlemden hareket edilerek, hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacak, vergi cezası ve idari para cezaları kesilemeyecektir.
(2) Kapsama giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi nedeniyle, ithalde alınanlar da dahil olmak üzere her türlü vergi, resim, harç ve fon yönünden herhangi bir inceleme ve tarhiyat yapılamayacak, ceza kesilemeyecektir.
(3) Yurt dışından getirilen söz konusu varlıklar nedeniyle, hiçbir şekilde geçmişe dönük bir vergi incelemesi yapılmayacağı gibi başka suretlerle de hiçbir vergi türü yönünden bir tarhiyat yapılmayacaktır. Bu kapsamda, Türkiye’ye getirilen varlık sebebiyle geçmişte elde edilmiş olabilecek kazanç ve iratlar ile söz konusu varlıkların iktisabında kullanılan kaynaklar nedeniyle geçmişe dönük bir vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağı gibi bu kişilerden Türkiye’ye getirilen varlıklara ilişkin hiçbir şekilde bilgi talebinde de bulunulamayacaktır. Ayrıca, yurt dışından getirilen söz konusu varlıklar nedeniyle hiçbir şekilde diğer mevzuat kapsamında da herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma söz konusu olmayacaktır. Örneğin, yurt dışından getirilen varlıklar nedeniyle kişi hakkında gümrük mevzuatı, kambiyo mevzuatı veya sermaye piyasası mevzuatı kapsamında herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma söz konusu olmayacaktır.
Örnek 1: Türkiye’de mukim (K) gerçek kişisi sahip olduğu nakit para ile 2011 yılında İngiltere’de bulunan bir yatırım kuruluşu aracılığıyla Londra Borsasından hisse senedi almıştır. (K) gerçek kişisi söz konusu hisse senetlerinden 2012 yılında temettü geliri elde etmiş ve aynı yıl içinde bu hisse senetlerini satarak değer artışı kazancı elde etmiştir. Daha sonra bu işlemlerden elde ettiği gelirler de dahil olmak üzere toplam varlığını eurobond alımında kullanmıştır. Sonraki tarihlerde eurobondların elde tutulma sürecinde faiz geliri; ayrıca bu eurobondların bir kısmının satışından dolayı da değer artışı kazancı elde etmiştir. (K) gerçek kişisi, bu şekilde oluşturduğu varlığın tamamını veya bir kısmını nakit veya eurobond olarak 6736 sayılı Kanunun 7 nci maddesi kapsamında 31/12/2016 tarihinde Türkiye’ye getirmiştir. Dolayısıyla (K) gerçek kişisi tarafından yurt dışında elde edilen kazanç ve iratların da eklenmesiyle oluşan varlık, nihai haliyle Türkiye’ye getirilmiştir. Bu nedenle, (K) gerçek kişisinin Türkiye’ye getirdiği söz konusu varlıklar nedeniyle, 2011 yılından 2016 yılı sonuna kadar olan dönem için yurt dışında elde ettiği kazanç ve iratlara ilişkin olarak veya bu varlıkların Türkiye’ye getirilmesi nedeniyle, herhangi bir vergi türü yönünden hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacak, vergi cezası kesilemeyecektir.
Örnek 2: Türkiye’de mukim Bay (V), 2005 yılında yurt dışında satın aldığı gayrimenkul dolayısıyla bu tarihten itibaren kira geliri elde etmiş ve bu kira gelirlerini yurt dışında açtırmış olduğu bir mevduat hesabında değerlendirmiştir. Bay (V), 31/12/2016 tarihinde, kira gelirleri ile mevduat faizinden oluşan döviz varlığının bir kısmını Türkiye’ye getirmiştir. Türkiye’ye getirilen bu döviz nedeniyle, herhangi bir vergi türü yönünden hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacak, vergi cezası kesilemeyecektir.
Örnek 3: Türkiye’de mukim Bayan (S), 2009 yılında yurt dışında bilişim teknolojilerine yatırım yapan bir şirket kurmuş, bu şirketi 2015 yılında yurt dışında yerleşik bir holdinge kazançlı olarak satmış ve bu satıştan elde ettiği hasılat ile altın almıştır. Bayan (S), 31/12/2016 tarihinde, yurt dışındaki bu altınlarını Türkiye’ye getirmiştir. Türkiye’ye getirilen bu varlık nedeniyle, herhangi bir vergi türü yönünden hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacak, vergi cezası kesilemeyecektir.
(4) Türkiye’ye getirilen varlıklar veya bu varlıklara ilişkin bildirimler, mevzuatımızda yer alan diğer düzenlemeler bakımından herhangi bir araştırma, inceleme veya soruşturma kapsamında değerlendirilemeyecektir.
(5) Yurt dışından varlığı getirenin tüzel kişi olması halinde, sırf getirilen bu varlıklar nedeniyle bu tüzel kişinin kanuni temsilcileri, ortakları ve vekilleri ile bunların ortak oldukları şirketler hakkında da vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacak, vergi cezası ve idari para cezası kesilemeyecektir.
(6) Varlığı Türkiye’ye getirenin gerçek kişi olması halinde, sırf getirilen bu varlıklar nedeniyle bu gerçek kişinin yönetiminde bulunduğu veya ortak olduğu şirketler hakkında da vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacak, vergi cezası ve idari para cezası kesilemeyecektir.
Örnek 4: 30/11/2016 tarihinde (L) gerçek kişisi yurt dışında (M) Bankasında bulunan 100.000 Euro tutarındaki dövizini, Türkiye’de bulunan (N) Bankasındaki hesabına transfer etmiştir. (L) gerçek kişisi, aynı zamanda Türkiye’de bulunan (O) Limited Şirketinin %52 ortaklık payına sahiptir. (L) gerçek kişisinin Türkiye’ye getirdiği döviz ile ilgili olarak gerek kendisi hakkında ve gerekse ortağı bulunduğu (O) Limited Şirketi hakkında hiçbir şekilde vergi incelemesi ve tarhiyatı, araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacak, vergi cezası ve idari para cezaları da uygulanmayacaktır. (L) gerçek kişisinin söz konusu varlıklarını (O) Limited Şirketinin sermayesine eklemek üzere Türkiye’ye getirmesi durumunda da getirilen varlıklar nedeniyle kurumlar vergisi dahil diğer vergiler bakımından herhangi bir inceleme veya tarhiyat yapılmayacaktır.
(7) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu kanunlara ilişkin diğer mevzuat uyarınca sır kapsamında olduğu belirlenen bilgi ve belgeler saklanmakta, korunmakta ve mahremiyet hükümleri çerçevesinde değerlendirilmektedir. Dolayısıyla bu Tebliğin uygulanması bakımından, Türkiye’ye getirilen varlıklar ve bu varlıklara ilişkin bildirimlerde yer alan bilgiler ve diğer belgeler de sır ve mahremiyet kapsamında değerlendirilecektir.
Yürürlük
MADDE 5- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 6- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.